Evden Çalışma Kurumların ve Çalışanların Veri Güvenliğini Nasıl Etkiliyor?
28 Eylül 2021Özgür Çalışma Alanları ile Fikirlerinizi Özgürleştirin
2 Kasım 2021[vc_row][vc_column width=”1/1″][vc_empty_space empty_h=”0″][vc_column_text]Pandemi ve onun getirdiği yeni düzen ile birlikte liderler her zamankinden daha fazla korku, endişe ve her türlü zor duyguyla mücadele ediyor. İş hayatında bu duyguları en iyi yönetmenin yolu nedir? Harvard Business Review’un yayınladığı bir araştırma bu konuda ilginç sonuçlara işaret ediyor.
Korku Doğaldır
Çok iyi fikirler ve stratejiler üretmiş olabilirsiniz. Ancak işler iyi yönetilmediğinde ya da beklenmedik durumlar yaşandığında sonuç hüsran da olabilir. Bu gerçeğin farkındaysanız veya olumsuz sonuçtan gerçekten korkuyorsanız, bu durumu nasıl yöneteceğinize dair ip uçlarına ihtiyacınız olabilir. Korkuyu “ateş” farz edin. Yemeğinizin pişirmesini de sağlayabilir evinizin yanmasını da…
Herkesin korkuları vardır ve bu da her liderin korkuları olduğu anlamına gelir. Ancak bu korkuların sizi yenmesine izin vermemek, başarılı liderliğin önemli bir parçası. Korkularınızı yönetmeyi öğrenmezseniz, otoritenizi ve etkinizi sarsacak türden kestirme yolları seçme riskiniz hep olacak.
Üç Farklı Lider Tipi
Hepimiz stres, kaygı ve diğer zor duygularla mücadele ediyoruz. Ancak bu duygularla ne yapacağımızı bulmak zor olabilir, özellikle de diğerlerini yönetmesi ve desteklemesi gereken bizlersek.
Araştırma sonucunda, her biri olumsuz duygularını yönetmek için farklı bir yaklaşım benimseyen üç farklı lider türü olduğu ortaya çıkıyor:
Kahramanlar: Olumluya odaklananlar. Ekiplerini ne olursa olsun krizi atlatacaklarına ikna etmek için ellerinden gelenin en iyisini yapan liderler.
Teknokratlar: Duyguları tamamen görmezden gelen ve taktik çözümlere odaklanan liderler.
Paylaşanlar: Korkularını, streslerini ve diğer olumsuz duygularını açıkça kabul eden liderler.
Her liderlik tarzının artıları ve eksileri var. Ancak, paylaşan liderlerin pandeminin yol açtığı sayısız zorluk karşısında dirençli, uyumlu, yüksek performanslı ekipler oluşturmada özellikle başarılı oldukları görülüyor. Peki neden böyle?
Kahramanlar ve Teknokratlar Göründüğü Kadar “Kahraman” Değil
Olumsuz bir duyguyu görmezden gelmek, aslında kendinizi daha kötü hissetmenize neden olabiliyor. Araştırmaya katılan liderlerden biri bu konuda şöyle diyor: “Tek hissedebildiğim aşırı çalışma ve korkudan kaynaklanan yorgunlukken, okumaktan, kendi kendini motive etmekten, öğrenmekten, iyimser kalmaktan bıktım.”
Ayrıca kahraman liderlik tarzı, ekip üyelerinin kendilerini liderlerine uzak hissetmelerine sebep olabilir. Lider hiç mücadele etmiyor gibi görünüyorsa, kendi zorluklarını bastırmaları için de başkalarına baskı uyguluyor olabilir. Bunu istemeden veya fark etmeden yapıyor olsa bile…
Benzer şekilde, teknokratların çoğu, duygularını görmezden gelmenin işe yaramadığını kabul ediyor. Bu durum, her şeyden önce liderlerin kendi ruh sağlığını baltalıyor. Bu yaklaşım, liderlerin ekipleriyle olan ilişkilerine de zarar verebiliyor.
Olumsuz duyguları yok saymak, üretkenliği kaçınılmaz olarak etkiliyor. Duygular bazıları için önemsiz görünse de aslında iş performansından ciroya ve müşteri memnuniyetine kadar liderlerin önemsediği her şeye yön veriyorlar. Duyguları görmezden gelen teknokratlar, hem performansı teşvik eden olumlu duyguları hem de performansı zayıflatan olumsuz duyguları ele almakta başarısız oluyor.
Paylaşanlar En İyi Liderler
Tahmin edilenin aksine… Olumsuz duyguları paylaşmak, onların lider üzerindeki etkisini azaltabilir, liderler ve çalışanlar arasında empatiyi güçlendirebilir, başkalarını kendi olumsuz duyguları hakkında açılmaya teşvik edebilir. Ayrıca, çalışanların iş ile ilgili mücadelelerini yeni bağlamlarda düşünmelerine ve sorunların üstesinden gelmelerine yardımcı olabilir. Sonuçta kurum genelinde moral ve performans yükselir.
Küresel bir pandeminin ortasında olalım veya olmayalım, negatif duygular hayatın bir gerçeği. En etkili liderler, bu duyguları halının altına süpürmeyen, bunun yerine karşılaştıkları zorlukları açık ve dürüst kabul eden ve çalışanlarını da aynısını yapmaya teşvik eden kişiler.
Peki Liderlerin En Yaygın Korkuları Neler?
Lider olmak, insan olmanın ötesine geçmek demek değil. Doğal olarak, onlar için de iş hayatına dair sayısız olumsuz duygu söz konusu. Bunlar arasında en yaygın görünenlere ve onlarla başa çıkma yöntemlerine bakalım mı?
Sahtekâr Sendromu: Liderlik için yeterince iyi veya akıllı olmadığınızı gizlice hissediyorsanız, yalnız değilsiniz. “Sahtekârlık Sendromu” adı verilen durum iş hayatının hemen her kolunda, özellikle de günümüzde çok yaygın. Bu durumda korku size her şeyi unutturabilir ve kaçmak isteyebilirsiniz. Bunun yerine, korkunuzu yok saymadan elinizden gelenin en iyisini yapmaya devam edebilirsiniz. Mark Twain’in bir zamanlar dediği gibi: “Cesaret korkuya karşı dirençtir, korkunun yokluğu değil.” Korkuyu hissedebilir ve hâlâ lider olarak olmak istediğiniz kişi olabilirsiniz.
Eleştirilme Korkusu: Aslında, eleştiriyi hiç duymazsanız endişelenmeniz gerekir. Çünkü bu durum, muhtemelen çok güvenli oynuyorsunuz demektir. Eleştiri olmadan başarılı olmanız çok güç. Bu yüzden, eleştiriden korkmayın, adım adım ilerleyin ve kendinizin en iyisi olmaya, kendi mükemmellik standardınızı karşılamaya çalışın.
Başarısız Olma Korkusu: Bir lider olarak başarısız olduğunuzda herkesin dikkatini çekersiniz. Başarısızlık hepimizin korktuğu bir şeydir. Ancak bu durum, liderliğiniz için ölümcül olduğu anlamına gelmez. Başarısızlığı sadece başarılı olmanın bir parçası olarak düşünün. Başarısız olmaktan korktuğunuzda, yeni öğrenme deneyimlerini ve yeni fırsatları kaçırırsınız.
İyi Bir İletişimci Olamama Korkusu: Herkes harika bir iletişimci olmak için doğmaz. Ancak, iyi iletişim becerileri liderlik için çok önemlidir. İletişim kurma konusunda iyi olmadığınızdan korkuyorsanız, ilham verici ve motive edici konuşma-yazma becerilerinizi geliştirin. Ne kadar çok pratik yaparsanız, kendinize o kadar güvenecek ve o kadar az korkacaksınız.
Zor Kararlar Verme Korkusu: Kararsızlığın çok uzun sürmesi, herhangi bir kuruluş için zararlı olabilir. Düşünmek için fazla zaman olmadan da bazen zor seçimler yapmak gerekebiliyor. Bu durumlarda, nerede olduğunuza değil, nereye gitmek istediğinize odaklanmaya ve verebileceğiniz en iyi kararı vermeye çalışın ve yola devam edin!
waytosay
Kaynakça:
- https://hbr.org/2021/08/leaders-dont-be-afraid-to-talk-about-your-fears-and-anxieties?registration=success
- https://www.thnk.org/insights/fear/
- https://www.lollydaskal.com/leadership/7-fears-need-overcome-effective-leader/
[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]