
Şirketler Sosyal Medyada Etkili Bir Kariyer Sayfasını Nasıl Oluşturur?
14 Temmuz 2025
En İyi Sosyal Medya Kariyer Sayfası Stratejileri
23 Temmuz 2025Bir iş ilanı yayınladınız. Adaylar başvurmaya başladı. Süreç ilerliyor ama sizce oradaki deneyim nasıl görünüyor? Aday süreci sadece başvuru yapıp görüşmelere girmekten mi ibaret? Yoksa aslında her adım, sizin işveren markanızı temsil eden bir fırsat mı?
Aday iletişimi, yalnızca İK’nın sorumluluğunda yürüyen teknik bir süreç değil. Aynı zamanda şirketin değerlerini, yaklaşımını ve insan anlayışını gösteren çok önemli bir yolculuk. Bu yolculukta iletişim tarzınız, adayın sizinle ilgili algısını doğrudan etkiler. O yüzden süreci sadece “başvuran adaylar arasından en iyisini seçelim” diye düşünmek yetmez. Aynı zamanda “biz nasıl bir deneyim sunuyoruz?” diye sormak da gerekir.
Bu rehberde, ilk temastan iş teklifine kadar uzanan aday iletişimini 7 adımda ele alıyoruz. Her adımda dikkat etmeniz gerekenleri konuşma diliyle, örnekli ve uygulanabilir şekilde anlattık.
1. Adım: İlanla Başlayan İletişim
Aday yolculuğu, aslında sizinle ilk karşılaştıkları iş ilanında başlar. O yüzden ilan metni, sadece görev tanımından ibaret olmamalı. İnsanlar, ilanı okurken şu soruların cevabını arar:
- Bu iş bana ne katacak?
- Burada nasıl bir ekip var?
- Şirketin kültürü nasıl?
- Ben bu hikâyeye ait hisseder miyim?
İlan metninizde sade, samimi ve açık bir dil kullanmaya çalışın. “İş tanımı şudur, kriterler bunlardır” gibi kalıplar yerine, şirketin tonuna uygun bir anlatımla süreci başlatabilirsiniz. Örneğin:
“Ekibimize, teknolojiyle yakından ilgilenen ve birlikte öğrenmeye inanan bir takım arkadaşı arıyoruz.”
İlanda ayrıca gelişim fırsatlarına, çalışma modeline (ofis, hibrit, uzaktan), sosyal faydalara ve şirketin değerlerine de yer verin. Çünkü aday sadece işle değil, hayatına etkisiyle de ilgileniyor.
Unutmayın: İlk temas, bazen son kararın zeminini oluşturur.
2. Adım: Başvuru Sonrası Geri Bildirim
İnsanlar bir pozisyona başvurduğunda, en azından bir “bilgi alındı” mesajı bekler. Basit ama değerli bir adım. Otomatik bir mail bile olsa, başvurunun ulaştığını ve değerlendirileceğini belirtmek güven yaratır.
Burada iletişim sürecini kişiselleştirmek her zaman daha etkili olur. Eğer başvuru sayısı çok yüksekse, en azından adaylara dönüş yapılacağı tarih aralığını net bir şekilde belirtin. Bekleme süresi belirsiz olursa, adaylar olumsuz bir izlenimle ayrılabilir.
Ayrıca uygun bulmadığınız adaylara da “ret” dönüşü yapmayı atlamayın. Nezaketle ve açık bir dille yazılmış bir e-posta bile insanların şirkete dair olumlu hislerle süreci kapatmasına yardımcı olur.
“Başvurunuzu inceledik, şu an için aradığımız profil daha farklı. Ancak ilginiz için teşekkür ederiz. İleride uygun bir pozisyonda yeniden iletişime geçmek isteriz.”
Bu tür bir mesaj bile adayın sizi takdir etmesini sağlar. Geri bildirim vermek sadece bir nezaket değil, işveren markasının temel yapı taşlarından biridir.
3. Adım: Adaya İlk Ulaşım
Adayla ilk kez doğrudan iletişime geçtiğiniz an, çok kritik. Bir telefon görüşmesi, LinkedIn mesajı ya da e-posta fark etmez. Bu ilk temasta kurduğunuz ton, adayın sürece dair algısını şekillendirir.
O yüzden standart, soğuk mesajlar yerine daha sıcak ve kişisel bir yaklaşım kullanmak faydalı olur. Özellikle pasif adaylara ulaşırken, neden o kişiye yazdığınızı belirtmek, iletişimi güçlendirir.
“Profilinizi inceledik, ekip olarak çok etkilendik. Şu anda açık olan bir rolümüz için sizinle tanışmak isteriz.”
Görüşmeye çağırırken sürecin detaylarını da paylaşın. Ne zaman, kimle, hangi konularda konuşulacak? Bu bilgileri baştan vermek adayın hazırlıklı gelmesini sağlar. Belirsiz bir görüşme çağrısı, aday için stres yaratabilir.
4. Adım: Görüşme Süreci – Karşılıklı Tanıma Alanı
İş görüşmesi deyince akla hep “şirket sorar, aday cevaplar” yapısı geliyor. Oysa sağlıklı bir görüşme karşılıklı bir tanıma süreci. Şirketin adayı, adayın da şirketi tanıdığı bir alan.
Bu yüzden görüşme ortamının sıcak ve samimi olması çok önemli. Adayı sadece “bir pozisyonu dolduracak kişi” olarak değil, “ekibin bir parçası olabilir mi?” gözüyle değerlendirmek gerekiyor.
Görüşme sırasında:
- Adaya yeterince söz hakkı verin.
- Sadece yetkinlikleri değil, motivasyonlarını ve değerlerini de anlamaya çalışın.
- Şirketin kültürü hakkında şeffaf olun. Gerçekçi ama olumlu bir tablo çizin.
- Teknik değerlendirme dışında insani temas da kurun.
Görüşmeden sonra kısa bir teşekkür mesajı atmak da süreci insani hale getirir.
“Bugün sizi tanımak çok keyifliydi. Sürecin nasıl ilerleyeceği hakkında en kısa sürede bilgi vereceğiz.”
Bu küçük adım bile büyük bir izlenim bırakır.
5. Adım: Süreç İletişimi – Sessizliğe Yer Yok
Birçok aday, görüşme sonrası uzun süre haber alamamaktan şikâyet ediyor. Bu durum sadece sürece olan güveni değil, şirket algısını da zedeliyor.
Süreç biraz uzayabilir, kararlar zaman alabilir. Ama bu sessiz kalmak için bir gerekçe değil. Adayı mutlaka bilgilendirin. Gelişme yoksa bile “şu an değerlendirme sürüyor” gibi bir mesaj göndermek yeterlidir.
Belirsizlik, aday için yıpratıcıdır. Netlik ise her zaman rahatlatıcıdır. Süreç boyunca adayın “hala değerlendirme sürecindesiniz” gibi kısa ama düzenli bilgilendirmelerle haberdar edilmesi çok kıymetlidir.
Bu noktada süreç ne kadar şeffaf olursa, güven de o kadar artar.
6. Adım: İş Teklifi – Sadece Rakam Değil, Değer Önerisi
Adayı seçtiniz ve teklif aşamasına geldiniz. Bu noktada aday artık yalnızca işi değil, sizinle uzun vadeli bir ilişkiyi düşünmeye başlar. O yüzden teklif süreci, baştan sona şeffaf, açık ve saygılı olmalı.
Teklifi sadece maille iletmek yerine, önce sözlü paylaşmanız daha doğru olur. Telefonda ya da görüntülü görüşmede, teklifi birlikte üzerinden geçerek konuşmak, hem profesyonel hem de insani bir yaklaşım olur.
Teklif görüşmesinde:
- Maaş ve yan hakların yanı sıra, şirketin sunduğu gelişim fırsatlarını da anlatın.
- Adaya düşünme süresi tanıyın. Hızlı karar baskısı, güveni zedeler.
- Sorularını dikkatle dinleyin, samimi cevaplar verin.
Ayrıca işe başlamadan önceki süreçle ilgili net bilgiler sunmak, adayın şirkete daha rahat bir geçiş yapmasını sağlar.
“Onboarding süreci nasıl olacak? İlk gün neyle karşılaşacak? Kimlerle iletişim kuracak?” gibi detayları açıkça paylaşmak önemlidir.
7. Adım: Kabul Edilmeyen Adaylarla İletişimi Kesmeyin
Teklif verilmeyen ya da süreci başka bir adayla ilerletmeye karar verdiğiniz kişilerle iletişimi tamamen kesmek, en sık yapılan hatalardan biri. Oysa bu adaylar, gelecekte yeniden gündeme gelebilir. Hatta şirketinizin potansiyel savunucuları olabilir.
Bu nedenle sürecin sonunda da açık, dürüst ve nazik bir iletişim kurmak çok değerli. Adaya özel bir geri bildirim vermek mümkünse, bunu da paylaşabilirsiniz.
“Çok güçlü bir görüşmeydi ama bu pozisyon için farklı bir profille ilerlemeye karar verdik. Sizinle başka bir rolde yollarımızın kesişmesini çok isteriz.”
Bu yaklaşım, adayın süreci iyi hatırlamasını sağlar.